Restoranlarda Kullanabileceğiniz 25 İngilizce İfade ve Anlamları. İngilizce öğrenirken gündelik hayatta karşımıza sıkça çıkabilecek durumlar üzerine yoğunlaşmak, dil yeteneklerimizi pratik şekilde geliştirmemize yardımcı olur. Bu bağlamda, özellikle seyahat ettiğinizde veya yurtdışında bir restoranda yemek yerken ihtiyacınız olabilecek İngilizce ifadeleri bilmek büyük kolaylık sağlar. Bu yazıda, restoranlarda en çok işinize yarayacak 25 temel İngilizce ifadeyi inceleyeceğiz. Üniversite öğretim görevlisinden online özel ders almak için buraya tıklayabilirsiniz.

1. Restoranlarda Kullanabileceğiniz ilk ifade: A table for two, please – İki kişilik bir masa lütfen

Bir restorana girerken, kaç kişilik masa istediğinizi belirtmek için kullanabileceğiniz temel bir ifadedir. Rezervasyonunuz olmasa bile, bu cümleyle restoranın uygun bir masa ayarlamasını isteyebilirsiniz.

2. Restoranlarda Kullanabileceğiniz diğer ifade: I’d like to make a reservation – Rezervasyon yaptırmak istiyorum

Yoğun saatlerde yer bulmak zor olabilir. Bu durumda, önceden yerinizi garanti altına almak için rezervasyon yaptırmak en iyisi. Bu ifade, telefonla ya da yüz yüze rezervasyon yapmak istediğinizde kullanılır.

3. Restoranlarda Kullanabileceğiniz diğer ifade: Are there any specials today? – Bugün özel yemekler/menü var mı?

Birçok restoran, günlük olarak değişen özel menüler sunar. Bu ifade ile, standart menü dışında bugün sunulan özel yemekleri öğrenebilirsiniz.

4. Restoranlarda Kullanabileceğiniz diğer ifade: Could we have the bill, please? – Hesabı alabilir miyiz lütfen?

Yemek bittikten sonra hesabı istemek için bu ifadeyi kullanabilirsiniz. Bu, kibar ve yaygın bir yoldur.

5. Restoranlarda Kullanabileceğiniz diğer ifade: Excuse me – Afedersiniz

Garsonun dikkatini çekmek veya bir yanlış anlamayı düzeltmek istediğinizde “Excuse me” ifadesini kullanabilirsiniz. İngilizce’de bu ifade çok yaygındır ve hemen her durumda kullanılabilir.

6. Restoranlarda Kullanabileceğiniz diğer ifade: Could you pass the salt? – Tuzu uzatabilir misiniz?

Masada otururken, tuz gibi bir şeyi uzatmasını istediğinizde bu kibar ifadeyi kullanabilirsiniz.

7. Restoranlarda Kullanabileceğiniz diğer ifade: Could I get X, but with no Y? – X alabilir miyim, ama Y olmadan?

Yemek sipariş ederken, belirli bir malzeme istemiyorsanız bu yapıyı kullanabilirsiniz. Örneğin, kişniş sevmiyorsanız “Could I get a taco, but with no cilantro?” şeklinde sipariş verebilirsiniz.

8. Could I please see a menu? – Menüyü görebilir miyim lütfen?

Masaya oturduğunuzda, menüye göz atmak istediğinizde bu ifadeyi kullanabilirsiniz. Bu da yaygın ve kibar bir ifadedir.

9. I booked a table for three for 7:00 pm – Saat 7:00 için üç kişilik bir masa ayırttım

Rezervasyon yaptırdıysanız, varışta bu ifadeyi kullanarak rezervasyonunuzu doğrulayabilirsiniz.

10. How long is the wait? – Ne kadar beklememiz gerekiyor?

Restoran doluysa ve masa için beklemeniz gerekiyorsa, bu soru ile ne kadar süre beklemeniz gerektiğini öğrenebilirsiniz.

11. We’re not ready to order yet – Henüz sipariş vermeye hazır değiliz

Garson sipariş almaya geldiğinde hazır değilseniz, bu ifadeyi kullanarak biraz daha zaman isteyebilirsiniz.

12. Can we have a few more minutes? – Birkaç dakika daha alabilir miyiz?

Sipariş vermek için biraz daha zamana ihtiyacınız varsa, bu ifadeyle kibarca garsondan süre isteyebilirsiniz.

13. What do you recommend? – Ne tavsiye edersiniz?

Menüde ne seçeceğinizden emin değilseniz, garsondan öneri almak için bu ifadeyi kullanabilirsiniz.

14. May we sit at this table? – Bu masada oturabilir miyiz?

Restorana girdiğinizde, boş bir masa gördüyseniz ve orada oturmak istiyorsanız bu ifadeyi kullanabilirsiniz.

15. Can you bring me the ketchup, please? – Ketçap getirebilir misiniz lütfen?

Bir şey sipariş ederken veya masada eksik olduğunu fark ettiğinizde bu ifadeyi kullanabilirsiniz.

16. I’ll go with tuna salad – Ben ton balıklı salata alacağım

Sipariş verirken ne istediğinizi belirtmek için bu yapıyı kullanabilirsiniz. Buradaki “go with” ifadesi, “tercih etmek” anlamına gelir.

17. I’d like to order a medium well steak – Orta iyi pişmiş bir biftek sipariş etmek istiyorum

Et pişirme derecelerini belirtmek önemlidir. “Medium well” orta iyi pişmiş anlamına gelir. Eğer başka bir pişirme derecesi istiyorsanız, “rare” (az pişmiş) veya “well done” (iyi pişmiş) gibi ifadeleri kullanabilirsiniz.

18. Can we pay separately? – Ayrı ayrı ödeyebilir miyiz?

Bir grup halinde yemek yediğinizde, hesabı ayrı ödemek isteyebilirsiniz. Bu durumda bu ifadeyi kullanabilirsiniz.

19. Does it contain meat? – İçinde et var mı?

Vejetaryen ya da vegan iseniz, yemeğinizin içinde et olup olmadığını öğrenmek için bu soruyu sorabilirsiniz.

20. I will have this one, please – Bunu alacağım lütfen

Menüdeki bir yemeği seçtiğinizde bu ifadeyi kullanarak siparişinizi netleştirebilirsiniz.

21. Can I have a glass of water, please? – Bir bardak su alabilir miyim lütfen?

Su istemek için basit ama etkili bir ifade.

22. Can I pay by card? – Kartla ödeyebilir miyim?

Ödeme yönteminizi belirtmek için bu ifadeyi kullanabilirsiniz. Kartla ödeme yapıp yapamayacağınızı sormak yaygındır.

23. Can I have a to-go box, please? – Paket kutusu alabilir miyim lütfen?

Yemeğinizden kalanları eve götürmek isterseniz, bu ifadeyi kullanarak paket kutusu isteyebilirsiniz.

24. I’d like the bill/check, please – Hesabı alabilir miyim lütfen

Yemek sonrasında hesabı istemek için kullanılabilecek başka bir yaygın ifadedir.

25. Could I please have extra sauce? – Ekstra sos alabilir miyim lütfen

Yemeğinize ekstra sos eklemek istediğinizde bu ifadeyi kullanabilirsiniz.

Sonuç

Bu ifadeler, İngilizce konuşulan bir ülkede restorana gittiğinizde iletişim kurmanızı kolaylaştıracaktır. Bu basit ama etkili cümleleri öğrenerek, hem özgüveninizi artırabilir hem de dil becerilerinizi geliştirebilirsiniz. Yeterli pratikle, bu ifadeler günlük konuşmalarınızda doğal olarak yer almaya başlayacaktır.

Yemek keyfinizin tadını çıkarın ve bir dahaki sefere bu ifadeleri kullanarak pratik yapmayı unutmayın!  Bu makale yapay-zeka ile Eyüp Furkan Tüylü tarafından oluşturulmuştur.